YEDİGÖLLER

                            GİTTİK GEZDİK : YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI ( 24 Ekim 2020 )

Yedigöller

Bolu öğretmen evinden erkenden kahvaltımızı yapıp Yedigöllere doğru yola çıktık. Parkın ziyarete en uygun zamanı nisan-kasım ayları arasıdır. Bölgede konaklama için bungalovlar ve kamp alanı mevcut. Daha önce gittiğimizde pek kamp yapan yoktu. Ama pandemi döneminde gittiğimizde aşırı bir kalabalık vardı. Kamp alanları dip dibe çadır şekline dönmüştü. Eğer gidecekseniz kesinlikle hafta arası gitmelisiniz. Hafta sonu adım atacak yer olmuyor. O kadar kalabalık oluyor ki araba park edecek yer kalmıyor. Bu bölgede kamp yapmak yasaktır tabelası olan yerlerde bile çadır açılmıştı.  Biz sonbahar fotoğrafları çekmek için gelmiştik. Biraz erken gelmişiz. Daha yapraklar sararmamıştı. Kasım ortaları bunun için daha iyi gibi. Bir gece kamp yaptık ve ertesi gün gelenler çoğalmadan yedigöllerden ayrıldık.

yedigöller

yedigöller

yedigöller

1642 hektar büyüklüğündeki Yedigöller Havzası, 1965 yılında milli park olarak korumaya alınmıştır. Havza kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 m. mesafede sıralanmış 7 gölden oluşmuştur. Milli park içindeki “Köyyeri” mevkiinde yeni Bizans dönemine ait bulunan kalıntılardan, eski dönemlerde bölgenin bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır.

yedigöller

Yedigöller

Yedigöller

Başlıca ağaç türleri olan kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, ıhlamur ve dişbudak ağaçları yüksek boylu ve düzgün gövdelidir. Yaban hayvanlarından ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile kuşlardan yabani ördek, yabani güvercin ve keklik vardır. Milli Park sahasında 100’ün üzerinde kuş türü tespit edilmiştir.

yedigöller-pisagor ağacı

Yedigöller

Yedigöller

Yedigöller şelalesi

Milli park bünyesinde Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak 7 göl vardır. Bu göller aralarında 100 m. yükselti farkı bulunan iki plato üzerindedir.
Ortalama 780 m. yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl’dür.  

Dilek Pınarı, şelale ve Pisagor ağacı milli park içinde görülmesi gereken yerler.

Büyük gölün kenarında çadır açtık.

İklimden dolayı çok farklı mantar türleri görebilirsiniz.

İklimden dolayı çok farklı mantar türleri görebilirsiniz.

Buradan sabah çadırımızı toplayıp kahvaltı yaptıktan sonra Pazar günü olmasından dolayı fazla oyalanmadan yola çıktık. Bu sefer rotamız İznik Gölü oldu.

Kaynak: https://bolu.ktb.gov.tr/

GÖLCÜK GÖLÜ

                              GİTTİK GEZDİK : GÖLCÜK GÖLÜ ( 23 EKİM 2020)

     Seben gölü’nden Bolu merkeze giderken Gölcük gölü’ne uğradık. Daha öncede gitmiştik. Her seferinde yansımalarıyla bizi büyüleyen bir göl olmuştur. Bu sefer gün batımına denk geldik.

Restaurant Binası

Devlet Konuk Evi

Bolu şehir merkezinin 13 kilometre güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. Yükseltisi 1217 metre, çevresi de yaklaşık 1300 metredir. Etrafı çam, göknar, kayın, gürgen ve karışık türde ağaç türleri ile kaplı gölün her mevsim görüntüsü muhteşemdir. gölün hemen kenarında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın "Devlet Konukevi" olan şirin bir yapı bulunmaktadır. Gölün etrafında bu tesisten başka kır gazinosu adıyla bir restaurant, kır lokantası, kafeterya, büfe, mescit ve bungalov tipi konaklama tesisleri bulunmaktadır. 

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü Devlet Konaklama Evi

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü

Gölcük Gölü

Buradan gecelemek için Bolu Öğretmen evine gittik. Çok iyi değildi ama temizdi. Biraz bakıma ihtiyacı var. 

SEBEN GÖLÜ

                                         GİTTİK GEZDİK : SEBEN GÖLÜ   (23 Eylül 2020 )

Nallihan'dan Bolu'ya giderken yol üstü olarak uğrayabileceğiniz bir göl. Çevresinde yayla evleri yapılmış. Buradan  Bolu'ya doğru devam ettik.

Seben Gölü

Seben Gölü yayla evleri

Bolu il merkezine 32 kilometre uzaklıktadır. Abant Gölü’nden daha büyük olan Seben Gölü, yapay bir göldür ve yapımına 2004'te başlanan göl yapım çalışmaları sonucunda orman işletme binası, depoları, lojman ve yaklaşık 50 yıllık cami, su altında kaldı.

Seben Gölü

Seben Gölü

Seben Gölü

Taşlıyayla bölgesinde Kapladığı alan ve tuttuğu su bakımından Batı Karadeniz'in en büyük yapay gölü olma özelliği taşıyan Seben Gölü'nün içinde kalan ve kıyıya yaklaşık 100 metre uzaklıkta bulunan caminin yıkılmaması ve yeniden değerlendirilmesi için Seben Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından başlatılan çalışmalar tamamlandı.

Seben Gölü

Seben Gölü

Seben Gölü Camii

NALLIHAN KUŞ CENNETİ

                                    GİTTİK GEZDİK :  NALLIHAN KUŞ CENNETİ  (23 Ekim 2020)

Pandemi döneminde yaptığımız gezinin başlangıç noktası Nallıhan oldu. Devamında Bolu, İznik ve İnegöl’e gittik. Bir haftalık bir gezi dönemi geçirdik. Antalya’dan uzak olduğu için yol üstü durağı olarak önce Afyon’da geceledik. Oradan Nallıhan’a geldik. Nallıhan’ı gezdikten sonra Seben gölü ve  Gölcük gölü’nü gezdikten sonra gecelemeyi Bolu Öğretmen evinde yaptık. Dolu dolu bir gün geçirdik.

Ankara’nın ilçesi olan Nallıhan, Osmanlı İmparatorluğu vezirlerinden Nasuh Paşa’nın 1599 yılında burada bir han yaptırması ile ilçe oluşmuş ve adını bu handan almıştır. Günümüzde harap haldedir. İlçede bu han ile aynı tarihlerde yapılan cami ve hamam da bulunur. Uzun tarihi Hitit ve Frig uygarlıklarına kadar dayanır.

İlçe aynı zamanda İğne Oyaları, Halı ve Kilim, Bez Dokumacılığı, Bindallı İşleri ve Telkari gibi el sanatları alanında da adını duyurmuştur. Tarihi İpek Yolu Üzerindeki Hanlar: Nallıhan, Çayırhan ve Uluhan.

Kocahan içi

Kocahan giriş

İlçede görülmesi gereken yerlerden biri olan Kocahan, içindeki dükkanların brandaları nedeniyle pek de görsellik sunmuyor. Hanın içinde bir kafeye oturduk. Kafenin iç dizaynı çok güzeldi.

Çay içmek için oturduğumuz kafenin içi

Nallıhan Kuş Cenneti

Nallıhan Kuş Cenneti 1959 yılında hizmete giren Sarıyar Barajı’nın kuzeyinde Aladağ Çayı’nın Sarıyar Barajı ile birleştiği yerde oluşmuş yapay bir sulak alan ekosistemidir. Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Davutoğlan köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Nallıhan Kuş Cenneti, Ankara ve Eskişehir illerine 130 km, İstanbul’a 300 km, Bolu’ya 100 km, Nallıhan ilçelerine ise 30 km mesafededir.

Sarıyar Barajı bağlantısı

Nallıhan kuş cenneti

Bugüne kadar Nallıhan Kuş Cenneti’nde 191 kuş türü gözlenmiştir. Sadece Nallıhan Kuş Cenneti değil, Sarıyar Barajı’nın tamamı kuş yaşamı açısından önemlidir. Sarıyar Barajı kışın binlerce su kuşunun alanda barınmasına imkan sağlamaktadır.

Nallıhan kuş cenneti

Nallıhan kuş cenneti

Alan jeolojik yapısı ile adeta bir açık hava laboratuarı niteliği sunmaktadır. Ayrıca, çökelme ortamının özelliklerini yansıtan sarı, kahverengi ve kırmızımsı tabakaların üst üste tekrarlanması ile görsel açıdan da olağanüstü bir peyzaja sahiptir. Nallıhan Kuş Cenneti gerek her mevsim barındırdığı kuş topluluklarıyla, gerekse jeolojik ve peyzaj değerleriyle doğa fotoğrafçılığı ve kuş gözlemciliği için ideal bir ortam oluşturmaktadır.

Bölge bu şekilde renkli yapıya sahip.

Kaynak: http://www.nallihan.gov.tr/kus-cenneti/

KOVADA GÖLÜ GEZİ REHBERİ

                                                        KOVADA GÖLÜ

Gittik Gezdik

Eğirdir Gölünün doğal bir uzantısı olan Kovada Gölü, Eğirdir'e 25 km uzaklıkta bulunmaktadır.  Eğirdir Gölü’nün en önemli özeliklerinden bir diğeri denizle olan bağlantısıdır. Kovada kanalı ile Kovada Gölü’ne gelen sular Kovada Vadisi’nden, Aksu Çayı’na oradan da karstik yollarla Akdeniz’e boşalmakta idi. Son yirmi yıldır gölün suları Çandır Ovası’nda yaptırılan Karacaören I ve II Barajlarına gelmektedir.  Oldukça sığ bir göldür. Benzersiz flora zenginliği ve yaban hayatı çeşitliliğine sahiptir.  

Kovada Gölü

Yaklaşık 40 km2 yüzölçümü olan ve karstik çöküntülerden meydana gelmiş olan Kovada Gölü'nün rakımı 900 metre olup uzunluğu 6 km, genişliği 2–3 km, derinliği ise, 6-7 metredir. Suları tatlıdır. Gideğen olarak Kurudere, gölün sularını akıtır.  Göl, en çok düdenlerle su yitirir. Batan sular haymana köyü yakınlarında yeryüzüne çıkar. Kovada 1 ve Kovada 2 Hidroelektrik santralleri Isparta ve Burdur yöresinin gereksinim duyduğu elektriği sağlamaktadır.

Kovada gölü

Kovada Gölü

1970 tarihinde milli park olarak ve 1992 yılında l. derece doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir. Zengin bir bitki örtüsüne sahip milli park; kızılçam, karaçam, saplı-sapsız-saçlı meşeler, pırnal meşesi, kokar ağaç ve ardıç gibi ağaç türleri ile hayıt, sandal, kocayemiş, funda, çitlembik, yabani zeytin, akçakesme, mersin, menengiç, boyacı sumağı, muşmula, alıç, dağ muşmulası, böğürtlen, yabani gül, defne, tesbih ağacı, karaçalı, kördiken gibi maki florasının çalıları ile kaplanmıştır.

Kovada Gölü

Kovada Gölü

Kovada Gölü’nde sazan, kadife ve tatlı su levreği, tatlı su ıstakozu bulunur. Kovada çevresinde en çok bulunan yaban hayvanları, yaban domuzu, sansar, porsuk, tilki, tavşan ve ağaç sincabıdır. Kovada Gölü’nde 153 tür su kuşu tespit edilmiştir. Kuşlardan yaban ördeği, kaz, angut, keklik ve çulluk mevsimlere göre milli parkta rastlanan belli başlı türlerdir.

Kovada Gölü

Kovada Gölü

Kovada Gölü

Kovada Milli Parkı girişi ücretli. Özellikle sonbaharda seyrine doyum olmayan bir görsel sunan bölgede bir de müze bulunmaktadır. Müzede yaban hayatıyla ilgili bilgiler bulabilirsiniz.

Kaynak: egirdir.gov.tr